top of page

DEPREM GERÇEĞİ İLE YÜZLEŞME ZAMANI

  • ugurpolatt
  • 1 May 2013
  • 3 dakikada okunur

Tarih 23 Ekim Pazar, Saat 13.41, Yer Van, Merkez Üssü Erciş…Türkiye, deprem gerçeği ile bir kez daha yüz yüze… Bir şehir yine ayakta, bilindik çığlıklar yine kulakları tırmalıyor: “sesimi duyan var mı?”.

Her yıl, 1.003 vatandaşımızı depremler sonucunda kaybediyoruz…


Evet, ülkemiz; dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunduğunu bile bile, geçmişte birçok yıkıcı depremle yüz yüze kaldığını hatta geçmişte olduğu gibi gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağını bile bile yine deprem gerçeğini göremedi. Merkez üssü Van Erciş olan 7,2 büyüklüğündeki depremde 600’ün üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, 4000’in üzerinde vatandaşımız yaralı, yıkılan yüzlerce bina ve umutları, hayalleri ve gelecekleri yok olan on binlerce vatandaşımız…


Deprem bölgeleri haritasına göre Türkiye’nin %92’si deprem bölgelerinin içinde, nüfusunun %95’i deprem tehlikesi altında… Ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98’i ve barajlarının %93’ü deprem bölgelerinin içinde yer alıyor. Son 58 yıl içerisinde ülkemizde meydan gelen depremlerde 58.202 vatandaşımız hayatını kaybetti, 122.096 vatandaşımız yaralandı ve yaklaşık olarak 411.465 binamız yıkıldı veya ağır hasar gördü. Sonuç olarak denilebilir ki, her yıl ortalama 1.003 vatandaşımız ölüyor ve 7.094 binamız yıkılıyor ya da ağır hasar görüyor.

17 Ağustos 1999, yüzyılın felaketi…


Tarihler 16 Ağustos 1966’ı gösterdiğinde Varto’da meydana gelen depremde 2.394 vatandaşımız hayatını kaybetti. Tarihler bu kez 28 Mart 1970’i gösterirken adres Gediz, 1.086 vatandaşımız hayatını kaybediyor, 6 Eylül 1975 adres Lice 2.385 kişi, 24 Aralık 1976 adres bu kez Çaldıran ve Muradiye can kaybı 3.840 kişi… Deprem adresini değiştiriyor ama hiç durmuyor. Yeni adres Erzurum ve Kars tarih 30 Kasım 1983; ölü sayısı 1.155… 13 Mart 1992 deprem bu sefer Erzincan’ı vurdu. Ölü sayısı 653 kişi… 1 Kasım 1995 yer Dinar ölü sayısı 94, 27 Haziran 1998 yer Ceyhan hayatını kaybedenlerin sayısı bu kez 84…


Ve tarihler 17 Ağustos 1999’u gösteriyor. Depremin son adresi Gölcük, saatler sabah 03.02… Şiddeti 7.5 büyüklüğünde olan deprem tüm Marmara’yı sallıyor. Resmi raporlara göre 17.480 kişi hayatını kaybediyor. 23.781 kişi yaralanıyor, 505 kişi sakat kalıyor, 285.211 konut, 42.902 işyeri ise ağır hasar görüyor. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölü, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı var. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz kalıyor. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkileniyor. Bu nedenle Gölcük Depremi Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.


23 Ekim 2011…

17 Ağustos 1999 depreminin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterilmektedir. Depremden sonra tüm Türkiye'de geçerli olmak üzere deprem yönetmeliği çıkarılmış, zorunlu deprem sigortası gibi birtakım düzenlemeler getirilmiş olsa da, inşa edilen yeni binaların halen depreme karşı dayanıklı olarak inşa edildiklerini söylemek zor… Bu konuda vatandaşı bilinçlendirmek, denetimleri sıkılaştırmak ve yaptırımları uygulamak için devlete büyük bir görev düşmekteydi…


Tarihler 23 Ekim 2011’i gösterirken deprem bu sefer yüzünü Van’da gösterdi. Yüzlerce ölü, milyonlarca lira maddi zarar… Türkiye bir kez daha yeni tedbirler alma yeni kararlar çıkartma arifesinde... 17 Ağustos 1999 Depreminden sonra 12 yıl geçmiş… Türkiye, depremle yüzleşmek yerine bir sonraki 12. yılı hedef gösteriyor. Yani Hedef 2023… 2023’e kadar neler planlanıyor: “Tsunami erken uyarı sistemi kurulacak. Deprem risk analizleri ve deprem senaryoları oluşturulacak. Türkiye genelinde bina envanteri çıkarılacak ve mevcut yapılar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alınarak gruplandırılacak. Köprü ve viyadüklerin yanı sıra doğalgaz-elektrik hattı gibi tesisler güçlendirilecek. Uzman afet yöneticileri yetiştirilecek. Afet gönüllülük sistemi geliştirilecek...”Aynı sözler, farklı cümlelerle daha önce defalarca tekrarlanmıştı. Fakat deprem 2023’ü beklemedi ve 8 Kasım tarihinde Van’ı bir kez daha vurdu. Edremit merkezli 5.6 şiddetindeki deprem de 25 bina çöktü, 30’un üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti.

Yaşanan iki deprem’den ülke olarak ders çıkartır mıyız? bilinmez ama… Türkiye, deprem ülkesi olduğu gerçeğini unutmamalı ve gerekli adımları bir an önce atmalı. Depreme gerçeği ile bir an önce yüzleşmeli…


Van depremin en talihsiz ifadeleri olarak, basın ve yayın organlarımız İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıklamalarını gösterdi. Fakat Van depreminin en talihsiz haberi Sakarya’dan geldi. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, “Adapazarı'nda 17 Ağustos depreminden sonra sorun olan orta ve az hasarlı konutlar ile 1998 yılındaki deprem yönetmeliğine göre yapılmış çok katlı binalarla ilgili sorun hala çözülemedi. Kentte orta hasarlı bin 301 konut bulunurken, eski deprem yönetmeliğine göre yapılan konut sayısı ise 20 bini buluyor. Bu da 17 Ağustos Depremi'nden sonra kent merkezinin yüzde 85'i hasar gören Adapazarı'nda ayakta kalan her iki binadan birinin yıkılması anlamına geliyor” dedi. Aradan 12 yıl geçmesine rağmen yakın zamanda meydana gelebilecek bir depremde ortaya çıkabilecek kaybı hesaplamak ise mümkün bile değil…

 
 
 

Comments


Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page